28 Mayıs 2013 Salı

Dibek Kahvesi

Herkese günaydınlar...
Masumların ölmediği, bombaların patlamadığı, insanların etnik kökeni, dili, dini, ırkı...vs. yüzünden ayrımcılığa uğramadığı bir dünya dileyerek başlıyorum (her sabah gibi) bu sabaha da ve Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünün bir an önce hayata geçmesini diliyorum...
İyiliklerin değerinin anlaşılmaması pahasına kötülüklerden arınmış bir dünya diliyorum...
Sağlık, mutluluk, huzur ve bolluk diliyorum kalbi temiz olan herkese...
Ve yazıma geçiyorum...:)

Geçen hafta arkadaşımla beraber gittiğim Hamamönü'nde nefis Dibek Kahvesiyle tanışma fırsafı buldum. Klasik Türk Kahvesinden çok daha yumuşak içimli bir kahve kendileri.
İnternette biraz araştırınca nasıl yapıldığına dair bir yazı buldum ve sizlerle paylaşmak istedim.

"Dibek kahvesi aslında bir kahve pişirme şekli değil, kahve öğütme yöntemi. Kavrulan kahve yuvarlak, içi çukur taş ya da tahtadan yapılan bir anlamda havana benzeyen büyük kaplara konur ve bir tokmakla ince hale gelene kadar ezilirdi. Buradan elde edilen kahve Türk kahvesi pişirir gibi pişirilirdi. Bu yöntemle öğütülen kahve koyu kıvamlı olur ve Dibek kahvesi adını alırdı. Bu yöntemle kahve öğütülmesi 1800’lü yılların ilk yarısına kadar devam etti ancak 1827’de tüfenkçi ustalarından Selim’in kahve değirmenini icat etmesi sonucunda dibek kahvesi ortadan kalktı. Bu şekilde kahve elde etmek zahmetli ve vakit alıcı olduğu için evde yapılamayan kahve öğütülme işlemi, değirmenlerin yaygınlaşması ile evlere girdi.
Aslında dibek kahvesi yapmak için kullanılan dibeklerin tarihçesi çok eski. Doğaldır ki, daha önceden bu dibekler kahve değil de tahıl öğütmek için kullanılıyormuş. Türkiye’de çeşitli arkeolojik kazı alanlarlarında bulunan dibeklere, Başkale yakınlarında bulunan Tilki tepe ya da Sipka Antik Şehri buluntuları örnek. Dibek kahvesi günümüzde çok sınırlı yapılmakta. Bunun da sebebi kolayca tahmin edileceği gibi zahmetli olması."

Ankara'da Hamamönü'ne yolunuz düşerse denemenizi şiddetle tavsiye ederim...


9 Mayıs 2013 Perşembe

Pantolon Paçası Yapalım Mı? :)

Pantolonların paça boyunu ve belini terzide yaptırmak benim için hep eziyet olmuştur. Hem terziye gitmeye üşenirim, hem orada giyinmeye üşenirim hem de verdiğim paraya acırım :) Hal böyle olunca ben bu işi yaparım dedim ve kolları sıvadım. Kendime aldığım mint yeşili ve yavru ağzı pantolonların bel ve paçalarını başarıyla tamamladığımı gören annem, yeni aldığı pantolonunu benim şefkatli ellerime bıraktı :) Ben de benim gibi acemiler için yapım aşamalarını paylaşmak istedim. Haydi kızlar tasarrufa diyerek başlıyorum :)

Not: Pantolonlar kot değil kanvas türü dolayısıyla orijinal paça yapma gereği duymadım. Kot için orijinal paça yapmak isteyenler burdan buyrun :)

Öncelikle paça dikişlerini söküyoruz.

                                     
Paçanın tamamen açılmış hali :
                                       
                                   
Uygun bir pay bırakacak şekilde kesiyoruz(2 defa içe katlanması lazım )
           
Kesilmiş hali :

İğne, boyun geleceği yeri gösteriyor.

Paçanın uç kısmına sürfile yapıyoruz.

İçe doğru iki defa katlayıp dikiyoruz. Hepsi bu kadar :)
 

Bel daraltmak için ise;

Daraltmak istediğimiz miktarı ölçüyoruz, bu miktarın yarısını hesaplıyoruz ve belin her iki tarafından (daraltmak istediğimiz miktarın dörtte biri kadar içeri girerek) dikiyoruz.

Dıştan duruşu: